Mustafa Kutlu -Uzun Hikaye Kitap Yorumu

Zamanı bize öğreten bir şeyi okumaktan bahsedebilirsem  o da ancak bu kitap olabilir. Önemli olan uzunluğu veya kısalığı değil neyi nasıl yansıttığıdır ifadesinin vücut bulmuş hali olan bir kitap karşınızdaki.Bizden olanı bize biz gibi akıcı ve sade bir dille anlatıyor Mustafa Kutlu. Daha önce herhangi bir kitabını okumamıştım.İlk defa Uzun Hikaye ile karşı karşıya geldim Kutlu ile..Kısa ama aslında upuzun bir hikaye bu.Samimi ve içten..
Mustafa'nın ağzından dinliyoruz olup bitenleri.
Hikaye dedesi ile bir çiftliğe yerleşen fakat dedesi öldükten sonra her şeyi deneyen oradan oraya giden Mustafa'nın babası nam-ı diğer Sosyalist Ali ile başlıyor. Babasının ve annesi Feride 'nin bitmeyen yolculuğunu ,bir duraktan başka bir durağa gidişlerini Feride'nin lepiska saçlarını ,mızıkayı,acıları, daktiloyu ,saka kuşunu ve küpe çiçeğini okuyoruz. Kitaplardan bahsederken içi giden insanları okuyoruz.
Sıkıntılı bir yaşamda umut dolu insanları okuyoruz. Betimlemeler yoğunluktaydı ama hiçbiri kitaba fazlalık gibi durmuyordu.  Yerli yerinde betimlemeleri olan kitapları okumayı herkes sever. Betimlemelerin fazla veya az olmasının beğenilmesi kişiden kişiye göre değiştiği kabul edilse de bence çoğu insanın ki birbirine yakındır. Nadiren kıvamlı betimlemelerle dolu kitapları sevenler çıkar. Bu tüm kitapların böyle olacağı anlamına gelmez. Tıpkı betimleme sevmeyen insanların olmasının betimlemeye yer verilmeyen kitapların piyasada dolanmasının nedeni olamayacağı gibi..

Her kelimesinin dolu dolu olduğuna inandığım bir kitaptı. Ruhun derinliklerine inen kelimelerle olan yolculuğunu trenlerle yapıldığını kanıtlıyor aynı zamanda. Her tren geçtiğinde aklıma geleceğini biliyorum.Çok sevdim. Kesinlikle okumalısınız. Herkese iyi kitaplar dilerim.Kitaplı kalın.