Aldous Huxley-Cesur Yeni Dünya Kitap Yorumu
Kara distopya ve bilimkurgunun en güzel hallerinin muhteşem bir uyum içerisinde birleşip ortaya çıkan muhteşem bir kitap...
Cesur Yeni Dünya!!
Birçok yerde bu kitap için insanların ütopya mı yoksa distopya mı tartışması içerisine girdiğini gördüm. Huxley'in de önsözünde belirttiği gibi bakış açınıza göre distopya ya da ütopya türünde bir eserdir.
Bana göre ikisi karışık olmasına rağmen ütopya yönü daha ağır basıyor.
Kitap ismini kitabın ortalarında bir yerde bahsedilen Sheakspare'in Fırtına adlı eserinden alıyor.
1930'lu yıllarda yazılmış olmasına rağmen yazarın çağımızın teknoloji bağımlılığını ve günümüzün sorunlarını hiciv anlamında çok iyi işlemiş. Üzerinden 80 yıldan fazla geçmiş olmasına rağmen hala günümüz toplumsal ve siyasi yapısına dair doğru tespit ve eleştiriler getirebiliyor oluşu...
Huxley'in hayal gücüne mi desem yoksa ileri görüşlülüğüne mi desem bilmiyorum ama tanımlandıramadığım bir sevgi oluştu.
Huxley'in bakış açısından bakmaya çalıştığımızda o yılların acımasız , sert ve mutluluktan uzak yönlerini fark ediyoruz.
Kitap 26. yüzyılda geçmektedir. İnsanlar ulaşımı helikopterlerle sağlıyor ve şişeden çıkıyorlar.
Huxley'in aile kavramının olmayışını ve tabulanışını okura çok güzel vermiş.
Şişeden çıkıyorsunuz yahu ne ailesi!
Ailenin yasak ve çirkin olduğuna dair şartlandırılmış kısırlaştırılmış bir halkı görüyoruz.
Kapısında ''Cemaat,Özdeşlik,İstikrar'' yazan , insanların üretilip kuluçkaya yatırılıp şartlandırılma merkezlerinde nasıl bir insan olacağı ve ne işi yapıp ne düşüneceğine kendi karar vermediği bir dünya düşünün..
Sınıflandırılmanın had safhada olduğu bir dünya düşünün.
Küçük yaştan beri uykunuzda yüce Ford'un fikirlerini söyleyen hoparlörler var.
Hekes Herkes İçindir.
Duyguya aşka yer yok.
Çok eşlilik..
Şu andaki ahlak anlayışının değişmiş olduğu ve geçmişe dair hiçbir şey bilmeyen kitap okumayan edebiyattan bir haber yetişen çocuklar düşünün..
Okudukları tek şey embriyoların nasıl geliştiğine dair el kitapçıkları.
''Oturup kitap okursanız fazla bir şey tüketemezsiniz.''
Şişede gelişip dış görünüşünü ,işlevi belirlenmiş , renklerle ayrılmış milyonlarca ikiz..

.Çocuklar küçük yaştan itibaren mutlu olmaya ve işlerini düzgün yapmaya şartlandırılıyor.
Mutlak mutluluk var.
Şartlandırma birinci kural..
Mutsuz hissediyorsanız uyuşturucu Soma'lar var..
Kurgudaki karakterleri de çok sevdim.Oldukça uzun süren gözlemler sonrasında ortaya çıktıkları çok belliydi.
Cesur Yeni Dnya romanının okuyucuyu sık sık felsefi sorulara itmesi de en azından benim için okumayı keyifli kılan unsurlardan biri oldu..
Okumaktan çok keyif aldığım . Defterimin sayfalarını bana kattığı şeylerle doldurtan bir kitap oldu. Okumanızı şiddetle öneriyorum. Kitaplı kalın...
Mutluluk ve erdemin sırrıdır yapmak zorunda olduğun şeyi
sevmek. Tüm şartlandırmaların amacı budur: insanlara, kaçınılmaz toplumsal
yazgılarını sevdirmek.
İnsan eğer sorgulamaksızın kabullenmeye şartlandırılmamışsa,
mutluluk gerçekten çok daha zor bir uğraş.
Merhabalar,
YanıtlaSilAldous Huxley'in "Cesur Yeni Dünya" adlı romanından en beğendiğim alıntı şuydu: "Başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlamayabilirsin; şimdi başla, şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla." "Cesur Yeni Dünya" romanından beğendiğim alıntıları paylaştığım yazımı izniniz olursa okumak isterseniz linkini şuraya bırakmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/aldous-huxley-cesur-yeni-dunya-romanindan-34-etkileyici-alinti/
Güzel okumalar dilerim,
edebiyatla ve sağlıkla kalın.