Günü Birlik Yazılar 2- Geçmeyecek Sanıyoruz Ama Geçiyor
Günlük gibi yazı yazacağım her gün yeni bir alışkanlığa başlamak istiyorum dedim. İkinci günden kaytardım ve araya bir aya yakın girdikten sonra ikinci yazı ile karşınızdayım..
Yeeey!
Bugün güzel bir gündü çünkü son finalime girip yetişebildiğim ilk otobüse binerek evime geldim.
Ben başka bir şehirde üniversite okuduğum için yurtta kalıyordum ve yurtta ufak tefek sorunlar yaşadığım için canım biraz sıkkındı. Son sınava girdim ve kafamdan kötü düşünceleri atmaya çalıştım. Ama her şeyden uzaklaşmadığınız sürece geçmediğini sanacaksınız.
Son bir ay benim için çok iyi bir bir ay değildi. İçinden çıkamayacağımı düşündüğüm sorunlar yaşadığımı düşünüp git gide kendimi aşağıya çekiyordum. Bir ay boyunca elime bir tek kitap dahi almadım. Ki benim için kitap okumamak demek kendimi kötü hissetmem için çok büyük bir neden.
Ama sonrasında klasik bir şekilde verilen teselliden öteye geçemedim.

"Boşver geçeer yaa.."
Belki şey diyebilirsiniz evet gerçekten müthiş tavsiye daha önce hiç duymamıştım. Ama bundan daha iyi bir tavsiye olabileceğini düşünmüyorum.
Evet gerçekten de geçiyormuş. Canınızı sıkan şeylerden uzaklaşıp sevdiğiniz birine sarılınca geçiyormuş. Bu benim için annem oldu. Sarıldığınız ilk saniyede canınızı sıkan şeylerin ufacık kaldığını ve sizden uzaklaştığını görüyorsunuz. Burada motivasyon yazısı yazmıyorum. Kaç kişi okur onu da bilmiyorum. Ama gerçekten geçmeyecek sandığımız her an geçiyor. Yerinde sadece üzüldüğünüz ve canınızı sıktığınız boşa gitmiş saatler kalıyor.
Neyse ben günümü anlatmaya devam edeyim.
Yurttaki eşyalarımızın hepsini toplamamız gerekiyordu. Arkadaşımla toplandık. Hiçbir şey kalmamasına özen göstererek topladık eşyalarımızı.. Onca yaşanmışlığı iki bavula tıkıştırdık. Tüm can sıkıntılarımı, üzgün geçen her saniyeyi , göz yaşlarımızı ve eğlendiğimiz her dakikayı doluşturduk bavullara. Kapanmadı çok geldi. Bavulların üstüne oturup sıkıştırıp çektik fermuarları. Dikişleri zorladı onca yük onca duygu. Çektik bavulları peşi sıra arkamızdan. Ağırdılar. Taşıyamadık ağır geldiler. Belimiz büküldü. Ağrıdı her yerimiz. Sadece içinde çok fazla eşya olduğu için değil. Yaşanmışlıkla dolu olduklarından ağırdılar. Eşyaların ağırlığına duyguların ağırlığı da yüklendi. Vücudumuza ağır gelen yüreğimize ağır gelmez miydi? Vedalaştık iki üç arkadaş.. Farklı şehirlere , farklı evlere götürdük duygu dolu bavullarımızı. Serdik önümüze yaşanmışlıkları. İyi mi oldu iyi oldu. Farklı yerlere farklı hikayeler doluştu. Bilmiyorum bazı şeylere belki de ben olması gerekenden daha fazla anlam yüklüyorumdur. İyi olmanızı dileyen insanlar oldukça anlam yüklemeye devam edeceğim.
Üç saatlik otobüs yolculuğu düşünmeye ve bazı şeyler üzerine kafa yormak için bire bir. Ne çok fazla ne çok az. Eğer bir şeyler düşünmek istiyorsanız üç saatlik bir yolculuk iyi gelecektir. Ne daha az ne daha uzun .
Koca iki valizle otogar servisine binip tekrar dolmuşa binmekten korktuğumdan teyzemi aradım beni otogardan alır mısın diye. Kırmadı beni, geldi aldı. Ama dolu valizimi üçüncü kata çıkarmak zor oldu benim için. Merdivenler ben çıkardıkça uzadı bitmek bilmedi.
Yoruldum.
Ama annemin kolları sarmaladı ya beni.. Geçti her şey. Belimdeki ağrı dindi. Canımı sıkan her şey güneşin dağıttığı kara bulutlar gibi dağıldı.
Gökyüzümde güneş pırıl pırıl parladı.Bulutlar daha beyaz oldu. Şimdi ise beyaz pofuduk bulutlarıma el sallıyorum. Başka hiçbir şeye gerek yok..
Geçmeyecek Sanıyorsunuz Ama Geçiyor!
Yeeey!
Bugün güzel bir gündü çünkü son finalime girip yetişebildiğim ilk otobüse binerek evime geldim.
Ben başka bir şehirde üniversite okuduğum için yurtta kalıyordum ve yurtta ufak tefek sorunlar yaşadığım için canım biraz sıkkındı. Son sınava girdim ve kafamdan kötü düşünceleri atmaya çalıştım. Ama her şeyden uzaklaşmadığınız sürece geçmediğini sanacaksınız.
Son bir ay benim için çok iyi bir bir ay değildi. İçinden çıkamayacağımı düşündüğüm sorunlar yaşadığımı düşünüp git gide kendimi aşağıya çekiyordum. Bir ay boyunca elime bir tek kitap dahi almadım. Ki benim için kitap okumamak demek kendimi kötü hissetmem için çok büyük bir neden.
Ama sonrasında klasik bir şekilde verilen teselliden öteye geçemedim.

"Boşver geçeer yaa.."
Belki şey diyebilirsiniz evet gerçekten müthiş tavsiye daha önce hiç duymamıştım. Ama bundan daha iyi bir tavsiye olabileceğini düşünmüyorum.
Evet gerçekten de geçiyormuş. Canınızı sıkan şeylerden uzaklaşıp sevdiğiniz birine sarılınca geçiyormuş. Bu benim için annem oldu. Sarıldığınız ilk saniyede canınızı sıkan şeylerin ufacık kaldığını ve sizden uzaklaştığını görüyorsunuz. Burada motivasyon yazısı yazmıyorum. Kaç kişi okur onu da bilmiyorum. Ama gerçekten geçmeyecek sandığımız her an geçiyor. Yerinde sadece üzüldüğünüz ve canınızı sıktığınız boşa gitmiş saatler kalıyor.
Neyse ben günümü anlatmaya devam edeyim.
Yurttaki eşyalarımızın hepsini toplamamız gerekiyordu. Arkadaşımla toplandık. Hiçbir şey kalmamasına özen göstererek topladık eşyalarımızı.. Onca yaşanmışlığı iki bavula tıkıştırdık. Tüm can sıkıntılarımı, üzgün geçen her saniyeyi , göz yaşlarımızı ve eğlendiğimiz her dakikayı doluşturduk bavullara. Kapanmadı çok geldi. Bavulların üstüne oturup sıkıştırıp çektik fermuarları. Dikişleri zorladı onca yük onca duygu. Çektik bavulları peşi sıra arkamızdan. Ağırdılar. Taşıyamadık ağır geldiler. Belimiz büküldü. Ağrıdı her yerimiz. Sadece içinde çok fazla eşya olduğu için değil. Yaşanmışlıkla dolu olduklarından ağırdılar. Eşyaların ağırlığına duyguların ağırlığı da yüklendi. Vücudumuza ağır gelen yüreğimize ağır gelmez miydi? Vedalaştık iki üç arkadaş.. Farklı şehirlere , farklı evlere götürdük duygu dolu bavullarımızı. Serdik önümüze yaşanmışlıkları. İyi mi oldu iyi oldu. Farklı yerlere farklı hikayeler doluştu. Bilmiyorum bazı şeylere belki de ben olması gerekenden daha fazla anlam yüklüyorumdur. İyi olmanızı dileyen insanlar oldukça anlam yüklemeye devam edeceğim.
Üç saatlik otobüs yolculuğu düşünmeye ve bazı şeyler üzerine kafa yormak için bire bir. Ne çok fazla ne çok az. Eğer bir şeyler düşünmek istiyorsanız üç saatlik bir yolculuk iyi gelecektir. Ne daha az ne daha uzun .
Koca iki valizle otogar servisine binip tekrar dolmuşa binmekten korktuğumdan teyzemi aradım beni otogardan alır mısın diye. Kırmadı beni, geldi aldı. Ama dolu valizimi üçüncü kata çıkarmak zor oldu benim için. Merdivenler ben çıkardıkça uzadı bitmek bilmedi.
Yoruldum.
Ama annemin kolları sarmaladı ya beni.. Geçti her şey. Belimdeki ağrı dindi. Canımı sıkan her şey güneşin dağıttığı kara bulutlar gibi dağıldı.
Gökyüzümde güneş pırıl pırıl parladı.Bulutlar daha beyaz oldu. Şimdi ise beyaz pofuduk bulutlarıma el sallıyorum. Başka hiçbir şeye gerek yok..
Geçmeyecek Sanıyorsunuz Ama Geçiyor!
Yorumlar
Yorum Gönder