Herkes Kitap Yazacaksa Vay Halimize!


 Son zamanların popüler aktivitesi olan kitap yazma işi gittikçe çocuk oyuncağı haline gelmeye başladı. Yoldan geçen 10 kişiden biri yazar haline geldi. Ben de bir okuyucu olarak  bunun taraftarı değilim.
İnsanlar ufak bir kitlesi olduktan sonra kafalarında yanan bir ampul  ve "Kitap yazmalıyım!" özgüveni nereden geliyor bilmiyorum ama eğer aklınıza geliyorsa geri gitsin kardeşim.
Üç beş yıldan daha az sürede yok olup gidecek olan popüleritenizi de alıp gidin yazın dünyasından!
Bizi gerçekten okumak istediklerimizle bırakın.

Kitap niteliği olmayan birçok yazı basılıyor, doğru düzgün editörden geçmeyip, dizgi kurallarına aykırı olarak basılmış olan bunca kitap piyasada kol gezerken belki de sadece parası olmadığı için basılamamış kitaplarıyla ortada kalan geleceğin büyük yazarları olacak insanlara haksızlık değil de ne?
Kitap yazmak için bir birikimin olması gerektiğine inanıyorum. Bu birikimi de elbette kitaplarla oluşturabiliriz.  Türk insanı zaten çok az okuyan bir millet. Çevresinde niteliksiz şeyler buldukça daha iyisine ulaşmak için çaba harcamıyor. Okura çok iş düşüyor. Okurun işini kolaylaştırmak yerine daha da zorlaştırıyorız.
Yeni bir yazarın parasız bu yola çıkması çok zor.  Büyük yayınevleri de yazarları sömürerek kar amacı güttükleri için gerçekten yazarlıktan para kazanmak çok zor bir iş. Burada yazarlara çok fazla iş ve para yükü düşüyor. Peki paranız varsa yazılan herhangi bir şeyi bastıma hakkına sahip olur musunuz?

Sosyal medya ve internet ile birlikte yaşamımıza katılan ortaya hiçbir emek koymadan sadece o anda çok konuşulduğu için yükselen kişilerin ben yazarım diye övünmesine gerçekten ama gerçekten katlanamıyorum. Bu akımı kim başlattıysa ortaya çıksın ve basılan bunca kitabın hesabını versin.
Hatta biraz daha ileriye gidecek olursam, şaklabanlık yaparak insanların dikkatini kendine çekerek bir yer edinmiş yüzlerce insan var. Bu şekilde toplumda yer edinmiş birinin gençlere ve çocuklara ilham kaynağı olabileceğini düşünün. Şu anda tam olarak bu durumdayız. Nitelikli rol modellere ihtiyacımız var.
Bizi biz yapan şeylere olan ilgisizliğimiz ve kötü mizah anlayışımızla nereye kadar ilerleyebileceğimizden emin değilim. Dünya bilim ve sanatta ilerlerken bizse popüleritenin hakim olduğu daracık bir yayın dünyasından ibaret olarak kalacağız. Vizyonumuz genişleyeceğine daha da daralıyor. İlerlemeye yönelik olan her şey geri planda kalırken odak noktasında olan şeyler içi boş rengarenk bir çikolata paketinden farksız. Sadece ambalaj...
Ambalajlardan vazgeçip gerçeğe odaklanmalıyız. Ünlü olan şeyler güzel olmak zorunda değil.
Elbette kitap basılmasına karşı değilim ve kitapları aşağılamıyorum. Sadece herhangi bir ön koşul olmadan binlerce kitap basılmasını mantıklı bulmuyorum.  Türkiye 'nin bu tarz kitaplarla gelişebileceğine de inanmıyorum. Ve buna bir ses olmak istiyorum.
Bu yazıda biraz sert konuşmuş olsam da blog çerçevesinde bile buna yönelik düzgün bir eleştiri görmedim. Umarım bir şeyler değişir ve daha nitelikli kitaplarla buluşabiliriz...
Herkese iyi kitaplar diliyorum ve sizi popüleritenin karşısında ayakta durmaya davet ediyorum.

Yorumlar

Popüler Yayınlar